27 Ağustos 2013 Salı

Mekanik Tesisat Projeleri


Mekanik Tesisat Projeleri

Mekanik tesisat projeleri başlığının altında; ısıtma, havalandırma, klima, sıhhi tesisat, yangın, otomasyon, enerji performansı, yüzme havuzu, temiz oda, hastane teknolojisi, doğalgaz gibi bölümler kendini göstermektedir. Bu bölümlerin her biri içeriğinde ayrı uzmanlık dallarını ihtiva etmektedir. Dolayısıyla komple tesisat projesinin bir sorumlu tarafından yapılabilmesi imkansızdır. Bu nedenle tesisat projesi özellikle kompleks yapılarda bir veya iki kişi koordinatörlüğünde, uzman bir kadro tarafından yapılmalıdır. Ayrıca şurasını daha açık vurgulamak gerekir; yangın, otomasyon, enerji, hastane teknolojisi projeleri apayrı uzmanlar tarafından geliştirerek projeye entegre edilmektedir. Bu entegrasyon gerçek ihtisas sahipleri sorumluluğunda yapılmalıdır. Projeler ancak o zaman sağlıklı uygulanıp, birbiri ile uyumlu olabilir. 
Bunların dışında projelerdeki bütün malzeme ve cihazların kendine has özellikleri ve işlevsellikleri vardır. Bunları kullanırken bilmek ve tanımak gerekir. Isı performanslarının yanı sıra diğer özellikler de çok önemlidir. Uygulamada; akustik, dayanıklılık, genleşme, sismik gibi önlemlerin hepsi bir arada kendini gösterir. 
Bu seçimde de sağlıklı karar verilmelidir. Ülkemiz, son karakteristiklere halihazırda önem vermemiş durumdadır. Bu yönleri ortaya çıktığında sorun görülür. Bu anlamda gelişmiş uzmanlarımız bulunmamaktadır. Dolayısıyla projelerimiz yeterli kalitede ve düzeyde yapılmamaktadır. Öyle ki yatırımcılar, taahhüt edenler, mimarlar bir işveren olarak bu hususlara önem vermemekte, işin sonunda alınan sonuçlara şaşırmaktadırlar. Bu anlamda proje sorumluluğu yatırımcı tarafından ihtisasa ayrılarak ihale edilmelidir. Projede hiç bir kimse taşeron kullanmamalıdır. Her sorumluluğun kendi yapabilirlik sigortası bulunmalı, sigortalar da bu hususları sadece ticari yönden ele almamalıdır.
Nitelik ve Kalite
İnsanoğlu kişisel değerlendirmesinde genellikle kendisine yakışan şeyleri nitel ve kaliteli görür. Bu usul doğru bir yöntemdir, bireyin kültür, görgü ve yaşam düzeyini yansıtır. Bu sistem aynı şekilde ve tarzda aileden, topluma, dolayısıyla ülkeye yansır. Evrensel bilim ve sanatın; her ülke ve toplum için geçerli asgari müşterek standartları olmakla beraber bütün ülkede toplumun örf, adet ve yaşamlarına endeksli, kendilerine özgün standart ve kalite sınıflandırması mevcuttur. Özellikle manevi değerler de; yazılı olmayan, halk arasında “Peygamber sabrı”, “Hurilerin güzelliği”, “Herkül kuvveti”, “Einstein zeka ve bilgisi” gibi deyimlerle kullanılmaktadır. Ülkelerin teknolojik nitelikleri ise daha ziyade uluslararası standartlara dayalı spesifikasyonlar ile detaylandırılmış, tanımlanmış tariflerdir. Bu tanımların amacı toplumların gereksinimlerini ve onlara yakışanı belirlemek, daha düşük kalite ve standartları kendilerine layık görmemek, günümüzün deyimleri ile insan varlığına odaklanmış, insan merkezli değer yargılarıdır. Türkiye'de de oluşturmaya çalıştığımız genel teknolojik niteliklere bir isim vermek, bize yakışan değerlerin tanımlanmasını ve yerleşmesini kolaylaştıracaktır. 
Cumhuriyet devrinin reformları içinde kültürel kimliğimizi, bilim ve teknoloji hedefleri ile gösteren önderimiz büyük Atatürk'tür. Sınırsız bir gelişime açık hedefler bize daima yeniliğe dönük niteliği göstermiştir. Bu yönleri ile bilim ve teknoloji değerlendirmesinde platform “Nitelik” olmalıdır. Bu tanım bizlere, ekonomik, sağlam, doğru, uygun, sağlıklı, işlevsel ve akılcı yöntemleri hedeflemeli ve bu yargılara dönük karakteristiği simgelemelidir.
Bilgi Yanıltması
Üniversitelerde yapılan enerji sempozyumlarında yanıltıcı veriler ile karşı karşıya kalmaktayız. Ülkemizin önde gelen üniversitelerinden birinde yapılan sempozyumda saygı değer konuşmacılar güneş enerjisinin bütün ısınma sorunumuzu halledeceğinden yola çıkarak, hemen hemen 16.000 MW'lık enerjinin güneşten sağlanacağını savunmuştur. Ülkemiz için görülen enerji 16.000 MW olmakta ise de bunun %50'si yani 8.000 MW'ının kullanılabilen enerji olduğu ve bu enerjinin hava şartlarında 2000 – 2500 MW'ının kullanılabileceği bilinmektedir. Bu şartlar ısınma ihtiyacımızın cüzi bir miktarına denk gelmektedir. Bu nedenle tebliğ ve bildirilerde farklı bir iddia çok yanıltıcıdır. Özellikle bu bildiri, akademisyen ve bürokrat meslektaşlarımızdan yapıldığında sonuçları çok üzücü olur. Bu nedenle tüketici hiç bir şekilde kandırılmamalı, özellikle bürokratlar tarafından toplumu teşvik amaçlı yönetmelikler çıkartılmamalıdır. Aksi halde yönetmelikler ters teper, tüketici kandırılmış olur.
TESKON 2013'ün içeriğindeki sempozyum, konferans, seminer, kurs, panel ve çalıştaylar incelendiğinde konuların daha çok bilgi aktarımı şeklinde olduğu görülür. Bilgi aktarımında konuşmacıların konuları daha çok ithal bilgilerle doldurduklarını görüyoruz. Bütün bunların ülkemiz için uygulanabilirliği şarttır. Daha doğrusu uygulanabilir olması gerekir. TESKON 2013'de 1 sempozyum, 6 seminer, 14 konferans, 4 çalıştay ve 1 panel olması çok önemlidir. Bunları sunacak arkadaşlar bilgi aktarımı yaparken kendi görüşlerini de açıklamaları gerekir. Özellikle sempozyum ve seminerlerdeki konuşmacılar bu hususlara dikkat etmelidir.
TTMD
Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD), bünyesinde bulunan tüm tesisat mühendisleri ile sektörünün her alanında hizmet vermektedir. Bu nedenle üyeleri; üretim, taahhüt, mümessillik başta olmak üzere her alanda etkilidirler. Konuya bu yönden baktığımızda TTMD'nin sektörde rolü anlaşılır. Üyelerimizin, bütün sektör kuruluşlarına etkileri büyüktür. Bu yönleri ile İSKİD, ISKAV, TOBB İklimlendirme Meclisi, İZODER, DOSİDER, TÜYAK gibi kuruluşların TTMD koordinasyonunda çalışması çok önemlidir. Bu anlamda TTMD'nin bilgisiyle konulara yardımcı olması gerekir. 
Ancak 2000'i aşkın üyesi olan TTMD'nin bilgi, kültür, uzmanlık, ihtisas konuları; üretim, uygulama gibi olan kuruluşlarla aynı olamaz. Her ne kadar o kuruluşlarda çalışanları kendi bünyesi içinde toplasa dahi onları bir araya getiremediğinden başarılı sayılamaz. Bu nedenle onlara sadece teknoloji yönünden bilgi aktarabilir. Seminer, sempozyum ve benzeri toplantılarda birbiri ile tanıştırabilir. Bu hizmet eğitimin bir aşamasıdır. Üniversitelerle işbirliği içinde tesisat mühendisleri arasında bilgi transferini sağlar, karşılıklı değerlendirebilir. Özellikle meslek içi eğitimleri yönlendirir ve güçlendirir. TTMD'nin uluslararası ilişkilerdeki bilgi ve teknoloji transferi çok yararlıdır. ASHRAE, REHVA ve CLIMAMED gibi kurumlarla dünyaya açılması çok önemlidir. Onların kongre ve seminerlerine katılmak, tebliğ vermek ve ortak çalışmak bizlere çok şey kazandırır. Ayrıca aylık eğitim seminerleri Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer illerde çok önemli ve faydalıdır. Buralardaki bilgi aktarımının yanı sıra tanışıklık bizleri sektörle kaynaştırır. 
Mesleki Sorumluluk Sigortası
Yurt dışı proje yatırımcıları, Avrupa Birliği standartlarına uygun tarzda müşavirlerden ve tasarımcılardan 'liability' güvencesi sorumluluk sigortası istemeye başlamışlardır. Bu anlamda ILO 'International Labour Office' şartlarına uygun tarzda projelerden kaynaklanan iş kazası ve ölüm halleri için üçüncü şahıslara 1.5 milyon Avro, projenin sağlıklı ve uygulanabilirliği güvencesi içinse proje başına 1 milyon Avro mertebesinde bir teminat verilmesi gerekmektedir. Tasarım firmaları tarafından bütün hizmetleri kapsayacak tarzdaki güvence, yıllık verilebilmekle beraber sigorta uygulamalarında projenin cinsi, nevi ve büyüklüğüne, tasarım bürolarının deneyim, bilgi ve kapasitelerine göre primler değişmekte özellikle proje bürolarında çalışan, kilit adamların nitelikleri, donanım ve teçhizat dikkate alınmaktadır.
Bu türden sorumluluk sigortası tüketici için bir güvence olup, müelliflere proje maliyeti başına %2 mertebelerinde prim gerektirmekte ve bütün yıla yayılan hizmetler için küçük işlerde 3.000 Euro'dan başlayıp büyük projelerde 25-30 bin Euro bedellere erişmektedir. Ülkemizde bu anlamda bir uygulama birkaç proje bürosu dışında yapılmamakta, buna karşın yeni ihale kanunu ön seçim kriterleri ISO 9002 ile mesleki sorumluluk sigortaları tercihlerde %5 teknik puan kazandırmaktadır.
Yurt dışı ihalelerde kalite belgesi ve kişilere karşı sigorta ile mesleki sorumluluk sigortası zorunludur. Bu yönden yabancı yatırımcılar, Türkiye içindeki yatırımlarında da yüklenicilerden bu anlamda sigorta talep etmekte veya kendileri bedelini ödeyerek, iş yapanlara mali ve mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaktadır. Yurt dışına hizmet veren bazı güçlü müşavirlik firmalarımız da bu tür sigortaları ülkemizde hizmet veren sigorta şirketlerine yaptırabilmektedir. Ancak ülkemizde sigorta kuruluşları çoğu kez bu tür sigortanın amacını arabaların kasko veya zorunlu deprem sigortaları anlamında ele almakta çok cüzi fiyatlarla veya çok büyük bedellerle sigorta poliçeleri tanzim etmektedir. 
Proje hizmetleri nedeniyle projelerin, can güvenliğine dönük üçüncü kişilere karşı sigortalanması, ayrıca mesleki sorumluluk sigortası ile hata ve kusurlarından kaynaklanan kayıpların karşılanmasına yönelik riskler çok iyi değerlendirilmelidir. Bu hususta deneyimli sigorta şirketleri işin; nevi, kapsamı, yüklenici yetenekleri,  bilgi ve deneyimleri ile kapasitelerini dikkate alarak sigorta yaparlar. Burada esas olan 'güvence'dir. Bu anlamda sigortalar öncelikle mesleki örgütlerle muhatap olarak, meslek odaları, ihtisas dernekleri ve birliklerin güvencesi ile toplu sigortalara yönelerek, indirimli poliçelerle sigorta yaparlar. Nitekim Amerika'da profesyonel mühendisler dışındaki mühendislerin tasarım imza yetkisi olmadığından sigortalar öncelikli profesyonel mühendis belgesini ararlar. Almanya'da bu husus meslek odasının yapabilirlik belgesi ve bu belgeye dayalı güvencesi ile yapılmakta, VDI kanalıyla yapılan sigorta poliçelerinde büyük indirimler sağlanmaktadır.
Ülkemizde mühendislik hizmetleri diploma yetkisi ile yapılmakta, yapabilirlik niteliğine dönük deneyim ve uzmanlık aranmamaktadır. Meslek odalarımız tarafından verilen uzmanlık belgeleri de yetersiz olup, mühendislere bir güvence vermemekte, odalarımız bu hususta sorumluluk yüklenmemektedir.
Bu sorunun çözümünde en sağlıklı yol ihtisas derneklerinin, müşavirlik birlikleri üyelerini toplu halde sigorta etmesi ve bu hizmetlere güvence vermesidir. Üyeleri makina mühendisi olan TTMD en az 100-150 adede erişen deneyimli tasarımcıları sigorta ile anlaşarak mesleki sorumluluk sigortası yaptırabilir ve güvence verebilir. Firma başına yıllık 2 ila 3 milyar mertebesindeki sigorta toplam bedeli üzerinden alınacak destek payı TTMD'nin meslek içi eğitim toplantılarında çok yararlı olabilir.
Yılbaşı 
2013 yılı hemen hemen XXI. asrın ilk başlangıç yıllarıdır. Bütün gençler için yılbaşı mutlu bir gündür. Ben şahsen 79. yaşımı devirip 80. yaşıma giriyorum. Allah'tan herkese böyle bir mutluluk dilerim. Çocukken 50'li yaşları yaşlanmış yıllar kabul ederdik. Şimdi çok şükür 80. yılları ileri yaşların başlangıcı sayıyoruz. Batı da 90-95-100 yıla kadar insanlar yaşıyormuş. Ben şahsen bu kadar uzun yıllar talep etmiyorum Cenab-ı Hak'tan. 
İleri yaş döneminde insanoğlu her şeyin düzenli olmasını arzuluyor. Özellikle gençler için huzur, güven ve sağlık diliyorsunuz. Onların doğum günü kutlamaları bizleri mutlu ediyor. Hele başlangıç yıllarındaki heyecanları görmek başka türlü bir zevk veriyor. Çocukluk dönemi sonrası gençlik dönemi ise bizler ve onlar için başka bir mutluluk. Bu anlamdaki kutlamalar da insana ayrı bir haz veriyor. Ufak talep ve arzular dışında insanoğlunun 70 ila 80'li yaşlarına girmesi de ayrı bir haz veriyor.
Düşünüyorum da etap etap belirli dönemleri atlatmanın da kendine has zevkleri var. Okul sonrası hayat mücadelesi insanoğlunu bambaşka döneme sokuyor. Özellikle doğup elinde büyüyen bebekleri gördüğü anlarla gurur duyuyor ve heyecanlanıyorsunuz. Onlar sizin geçtiğiniz yollardan başka türlü geçiyor. Çocukları oluyor. Onlarda zamanla büyüyor. Dede oluyorsunuz. Size saygı duyuyorlar. Kişiliklerini biliyorlar. Aranızda bu tür bir sirkülasyon devrediyor. İşte o zaman; zamanın çok çabuk gelip geçtiğini anlıyorsunuz. Geçen zamanı yakalayamıyor ve durduramıyorsunuz. Bu nedenle Allah'a şükür, gençlere dua ediyorsunuz. Dolayısıyla yeni yıl çok önemli bir dönemin sonu ve yeni bir başlangıcın ilk günleri oluyor. Herkesin yeni yılını kutlar sağlıklar dilerim. 
Bu yıl dört aile yılbaşı için Bodrum'a gittik. Ankara'dan uçakla Bodrum bir saat dürüyor. Bodrum'da iklim ılımandı, yağış da yoktu. Bu nedenle yörenin bütün güzelliğini görebildik. Halk da çok değişmiş. İstanbul'un, Ankara'nın bütün tanıdıkları orada, ya bizim gibiler ya da yerleşmiş. Çoğu yer kapalı olmasına rağmen açık olan otel ve restoranlar da vardı. Özellikle Marina civarı restoran ve alışveriş yerleri ile doluydu. Mevsimine göre balık yiyorsunuz. Fiyatları kıyasla İstanbul ve Ankara'da daha ucuz. Seyrek gittiğimden şehirdeki gelişimi hemen görüyorum. Şehir daha modernleşmiş, lüks villaları ve ona uygun yaşamıyla Bodrum'un farklı bir düzeyde olduğu söylenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder