kombi sistemlerinde ısıtma konforu nasıl sağlanır.
Isınma bugün bizler için doğal bir konfor unsurudur. Günün her saatinde ve evin her bölümünde şartlar tam istenen değerde olmalıdır. Bu ısıl konforun nasıl elde edileceği sorusunun cevabı ise çok karmaşıktır. Konfor yalnızca bireysel olarak istenen ve mevcut olan oda sıcaklığından oluşmaz. Aynı zamanda odayı çevreleyen yüzeylerin sıcaklıkları da önemlidir. şekil 2.4’de gösterildiği gibi psikolojik hissedilen sıcaklık her ikisinin aritmetik ortalamasıdır. Pratikte yüzeyler arasındaki sıcaklık farkı 5 °C’den fazla olmamalıdır. Aynı zamanda hava ile ortalama yüzey sıcaklığı arasındaki fark 2°C’den büyük olmamalıdır.istenen konfor sıcaklığı 20°C, odayı çevreleyen yüzeylerin ortalama 19°C olan sıcaklığı ile 21°C olan oda iç hava sıcaklıklarının ortalamasıdır. Dış duvarların ve pencerelerin sıcaklıkları bunların k-ısı geçirgenlik katsayısı değerlerine bağlıdır. Eğer dış duvar için k=0,5 W/m2 K değeri sağlanırsa, dış hava sıcaklığı –15°C değerinde bile oda sıcaklığı ile duvar yüzeyleri arasındaki farkı 2°C tutulabilir. Eğer dış duvarda izolasyon azaltılır ve duvar ısı geçirgenlik değeri artırılırsa, duvar iç yüzeyi daha soğuk olur ve kendisiyle oda sıcaklığı arasındaki fark artar. Örneğin aynı –15°C dış hava sıcaklığında, duvar ısı geçirgenlik katsayısı K=1.0 W/m2 K olduğunda; ısıl konfor için iç sıcaklık değeri 23°C’nin üzerine çıkmalıdır. Bu nedenle ısıl yalıtımı enerji Isıtmanın kesilmesi durumunda duvarlar ve oda içindeki eşyalar soğuyacaktır. Bu ısıl atalet nedeni ile, kesintili bir ısıtma rejimi halinde, çok iyi ısı izolasyonu bile olsa istenmeyen sıcaklıklara düşülebilir ve konfordan uzaklaşılır. Her 24 saatte bir kereden fazla düşük çalışma konumuna geçmek sürekli kullanılan hacimler için anlamsızdır. Isıtıcı yüzeyler prensip olarak dış duvarlara yerleştirilmiş olmalıdır. Böylece soğuk yüzeylerin ısıtılması mümkün olur ve konfor şartlarına daha kolay ulaşılır. Radyatörler yaklaşık ısılarının %75’ini konvektif olarak verirler. Yani bu ısıyı üzerlerinden geçen havaya aktarırlar. Bu ise soğuk duvar boyunca yükselen bir hava akımına neden olur. Bu güç radyatörün iç duvarlara yerleştirilmesi halinde yok olur. Soğuk hava aşağı iner ve bütün odayı geçerek radyatöre ulaşır. Bu durumda döşemede soğuk bir bölge oluşur.Bu nedenle radyatörler bütün dış duvar boyunca veya hiç olmazsa bütün pencereler boyunca yerleştirilmelidir.Merkezi sıcak sulu kalorifer tesisleri önceleri çok yüksek sıcaklıklarda çalıştırıldı. Yüksek sıcaklıklardaki radyatörler toz ve kuru hava nedeni ile rahatsızlık verici bir ortam yaratırdı. Zaman içinde yalıtımın artması ile radyatörlerdeki ısı yükü azaldı. Aynı dış hava sıcaklıkları ve işletme şartlarında daha az radyatör yeterli oldu. Yeni durumda radyatörleri küçültmek yerine sıcaklıkları düşürmek daha rahat ve konforlu ortamlar sağlar. iyi izole edilmiş yapılarda eski büyüklüklerdeki radyatörlerde en soğuk günlerde bile gerekli su sıcaklığı 75°C değerini geçmez. Artık Almanya’da 90/70 sistemler yerine 75/60 sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu düşük sıcaklıklı ısıtmada radyatör konstrüksiyonlarının da uygun biçimde değiştirilmesi gündeme gelmiştir. 75/60 sıcak sulu ısıtma sistemleri ile, -Oda içinde aynı oranda sıcaklık değişmez.Hava sirkülasyonu azalır. Bölgesel aşırı sıcak ve kuru havanın ortadan kalkması sayesinde daha konforlu bir ısıtma elde edilir.
