27 Ağustos 2013 Salı

Uzaya fırlayan kombi

Kış kıyamet olabilecek en korkunç şey oldu! Kombim bozuldu! önce içine kuş kaçmış gibi garip sesler çıkardı, sonra zart durdu.
Dünden beri donmaktayım. Servisi aradım acayip yoğun oldukları için ancak bir gün sonra gelebileceklerini söylediler. Fakat bir güzellik yapıp teknik servisten bir arkadaşın numarasını verdiler.
Bu ne işe yaradı? Şu işe yaradı: Uzaktan tarifle kombiyi, kendisine çaktırmadan çalıştırmaya!
Şimdi bu aletler lüzumundan fazla akıllı biliyorsunuz. İçlerinde cipler var, mipler var. Bir kombiden beklenmeyecek kadar teknolojikler. Ne oluyor o zaman? Kendisinde bir arıza tespit ettiği zaman "arıza" moduna geçiyor. Ondan sonra öldür Allah çalıştıramıyorsun bir daha aleti. Bir bilgisayarı bile açıp kapatarak kandırabilirsin, -ki yüzde doksan dokuz tedavileri budur- bir kombiyi asla! Bilgisayar kombiden salak yani!
Bu tabii, biz normal "teknik yetersiz" insanlar için geçerli. Teknik adamlar hadisenin kandırma yerlerini biliyorlar. Bunu tespit etmek ne kadar işime yaradı bilemezsiniz... En azından alt saatimi kurtardı.
İlk altı saat gayet iyi gitti. Alet saatte bir duruyor. Her seferinde de başka bir arıza bildiriyor ki komple yanlış! Olsun. Ben saatte bir İhsan kardeşimi arayıp, kombinin davranışlarını anlatıyorum, İhsan kardeşim de yazık hiç oflayıp puflamadan yapmam gereken numaralan anlaüyor. "Reset düğmesine basın" "Biraz su basın" "Sıcak su vanasını açıp kapayın" "Sıcak su akarken kombinin altındaki mavi vanayı dört beş kere açıp kapayın" 'Test çalışma moduna getirin"..
Böyle böyle biz altı saat kadar idare ettik. Hadise tümüyle kombiyi kandırma temeline dayandığı için hayvancık termostatsız falan çalışmak mecburiyetinde kaldı. Bu yüzden ev bir ara 30 derece falan oldu.
Derken akşama doğru, 12 telefon görüşmesinden sonra İhsan Kardeşimle "yakın arkadaş" moduna geçtikten sonra kombim kafayı tümüyle yedi. Bütün lambalar yanıp sönüyor, içinde bir inşaat varmış gibi acayip acayip sesler çıkartıyor, hani sanki az sonra uzaya fırlayacak!
O dakikadan sonra ne yaptıysak fayda etmedi. Evlatçık, "iktidar savaşına" daha fazla dayanamayarak öldü. Veya İhsan kardeşim bana daha fazla dayanamadığı için bilerek yanlış bir talimat verdi. Ki anlayışla karşılanm..
Sonuç? Yazarınız fena halde üşümekte, işbu yazı üç battaniye altında yazıldı. İki saat içinde servis gelmezse ben bittim demektir. Beni bir daha bu sütunlarda göremezseniz bilin ki bilgisayarı başında donmuş kalmışımdır. Neden bilgisayarı başında? Çünkü hâlâ Fransızca çalışıyorum da ondan. (Bu ne azim, bu ne hırstır ya Rabbim!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder